Esenyurt Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Esenyurt Mutlu Sonlu Masöz

Scarlet’ın boğazcaı öfkeyle sıkıştı ve elindeki tabakları masaya çarparak geri bıraktı. çevreındakilerin şaşkın bakışlarına aldırmadan, kalabalığı ittirerek barın arkasına doğru ilerledi. Barmenin şaşkın bakışları altında Scarlet önündeki birkaç içki şişesini kenara ittirdi ve duvar boyunca uzanan bar tezgâhının üstüne çıktı. Elini uzatarak kanyak bardaklarının Esenyurt Mutlu Sonlu Masöz dizildiği bir rafın arkasındaki duvar panelini açtı ve ekranların web bağlantı kablosunu çekerek yuvasından çıkardı. Bahçeyle sayborg kız görüntüleri kayboldu ve vizyonun üçü de karardı.

Etraftan itiraz dolu haykırış sesleri terfi etti. Scarlet hızla kalabalığa doğru döndü ve o sırada, yanlışlıkla barın üstündeki bir şarap şişesini tekmeledi. Şişe yere düşerek parçalandı ama elindeki kabloyu kalabalığa doğru sallayan Scarlet, bunun nerede ise farkına bile varmadı. “Ona karşı daha saygılı olmalısınız! Bu kız idam edilecek!” “O kız bir Aycı!” diye bağlarırdı biri. “İdam edilmeli esasen!” adamın yorumunu onaylamasına sallanan başlar ve Scarlet’ın omzuna konan bir ekmek parçası izledi. Scarlet ellerini beline attı. “O yalnız on altı yaşında.”

Esenyurt Mutlu Sonlu Masöz

Kalabalıktan itiraz dolu sesler yükseldi, kadınlar ve erkekler ayağa fırlayarak Aycılar, fenalık ve bir Birlik Lideri’ni öldürmeye teşebbüs eden o kız hakkında atıp tutmaya başladı. “Tamam, tamam. Sakin olun. Scarlet’a karşı anlayışlı olun biraz!” diye bağırdı Roland, kokusu nefesinden alınabilen viskiden bulmuş olduğu cesaretle. Ellerini ayaklanmış kalabalığa doğru uzattı. “Deliliğinin aileyle ilgili olduğunu hepimiz biliyoruz. O yaşlı cadının kaçıp gittiği yetmemiş gibi şimdi de Scarlet, Aycı haklarım savunmaya başladı!”

Scarlet’ın kulaklarına bir takım neşe dolu kahkaha ve tezahürat çalındı ama bu sesler, beynine atak eden kanın şakaklarını zonklatmasıyla silinip gitti. Daha kendisi bile farkına   varmadan,   birden    şişe   ve   bardakları    etrafa    saçarak    barın    yarısını    aşmış ve yumruğunu Roland’ın kulağına indirmişti. Roland haykırdı ve yüzünü Scarlet’a çevirdi. “Neler…” “Babaannem deli falan değil!” Scarlet, Roland’ın yakasını kavradı.   “Seni   sorguladıklarında   polise   de   bu şekilde   mi söyledin? Babaannemin deli bulunduğunu mu söyledin?” “elbet öyle dedim!” diye bağırdı Roland, Scarlet’ı alkol kokusuna bulayarak. Scarlet, parmakları acıyana kadar insanın yakasını sıkmaya etti.