Esenyurt Mutlu Son Masaj Salonu

Daha sonra da bu şekilde habersiz niçin geldiğini sordu. Esenyurt Mutlu Son Masaj Salonu
“Çiçekleri sormak için gelmedin herhalde?” diyerek bir an önce annesinin asıl mevzuya geçmesini
istiyordu. Annesini biliyordu, niyetini öğrenemezse bu mevzuşma bir türlü bitmez, saatlerce tutsak alırdı
onu. Fuat’ın babası o daha çocukken ölmüştü. İstanbul’un sayılı varlıklı ve köklü ailelerinden birinin
veliahdı idi. Anası çok üzerine düşmüş, ölen kocasının yerine oğlunu koymuştu,

kimselerle de
paylaşmak istemiyordu. Fuat sürekli ölmüş babasıyla bir rekabet içinde bırakılmıştı annesitarafınca. Babasıyla ilgili hoş bir anı anlatmazdı. Anası için hep örnek alacağı bir model olması
gerekiyordu babası. Öylesine idealize edilmiş bir baba figürü vardı ki Fuat her süre yenilmeye
mahkûmdu. Bu onda hep bir ezikliğe sebep oluyordu. Bundan dolayı de artık annesiyle olabildiğince azsüre geçirmeye çalışıyordu.
Anası aileden kalan ve Fuat’ın da hayal meyal hatırladığı bir çiftlik evinin tadilatı için Fuat’a
gelmişti. Babası Saadettin Bey ölmeden önce çok sık gittikleri bir yazlıktı.

Esenyurt Mutlu Son Masaj Salonu

Babanın ölümünden sonrasında
öylece bırakmışlardı, uzun süreden beri da kimse gitmiyordu oraya. Saadettin Bey’in ölümüyle birlikteailede çok şey değişmişti. Işlerin başına geçici olarak Fuat’ın amcası Namık Bey geçmişti. Selma
Hanım da Fuat büyüyünceye kadar şirketi bu şekilde tutmak istemişti. Bir süre daha sonra Selma Hanım ile
Namık Bey’in arası açılınca tekrar iş başa düşmüştü. Artık Selma Hanım oğluna devamlı olarak
şirketle ilgili telkinlerde bulunuyordu. Aile şirketinin önemini her fırsatta Fuat’a hatırlatan annesi
oğlunun şirketi daha da ileriye taşımasını bekliyordu.

Oysa şirket yönetmek hiç de Fuat’a bakılırsa bir iş
değildi. Kırılgan bir ruhu vardı Fuat’ın. O nedenle de annesinin ideallerinden uzak durmaya çalışmıştı
ve anası de bunun farkındaydı. Aralarında hep bir sürtüşme oluyordu. Anası Fuat’a güvenemediği
için çok da ısrarcı olamıyordu. Fuat fazla duygusaldı, işle ilgili hırsları yoktu ve ilgi alanları çok
değişikydı. Onun aslolan meraklı olduğu şey fotoğraf, tarih ve

ikonalardı. Oradaki Meryem figürlerinde
idealindeki bazı şeyleri buluyordu sanki. İkonalar ve fotoğraf onun için bir sığınak gibiydi. Ruhunu içerisinesaklayabileceği ve her süre dokunulmadan koruyabileceği bir sığınak…
.